Edirne’nin Kurtuluşunun 102 Yılı kutlu olsun (1 Kişi İçeride)

aslan91

Edirne Şehir Başkanı
Vatandaş
Edirne’nin Kurtuluşunun 102. Yılı: Bağımsızlık Ateşi Hâlâ Yanıyor

Bugün, tarihimizin gurur dolu sayfalarından birini, Edirne’nin kurtuluşunun 102. yılını anıyoruz. Bir milletin direnişini, umudunu ve bağımsızlık için verdiği mücadeleyi simgeleyen bu şanlı gün, yalnızca Edirne’nin değil, tüm Türkiye’nin ortak zaferidir.

Tarihe Damga Vuran Direniş

Edirne, tarih boyunca stratejik ve kültürel önemiyle pek çok milletin gözünü diktiği bir şehir olmuştur. Ancak özellikle Balkan Savaşları ve ardından gelen I. Dünya Savaşı’nın yıkıcı etkileri, bu güzel şehrin üzerine kara bulutlar gibi çöktü. 1920’lerde Yunan işgaliyle halk, özgürlüğün kıymetini daha da derinden hissetti. Ancak Edirneliler, her zaman olduğu gibi, özgürlük için mücadele etmeye hazırdı.

Kurtuluşun Şanlı Günü: 25 Kasım 1922

25 Kasım 1922, Edirne’nin tarihine altın harflerle kazındı. Türk ordusunun muzaffer adımları, esareti tarihe gömerken, halkın coşkusu şehir sokaklarını doldurdu. O gün Edirne, yalnızca bir işgalden kurtulmadı; umutlarını yeniden kazandı, özgürlüğüne kavuştu. Şehir meydanlarında dalgalanan Türk bayrağı, bağımsızlığın ne denli kutsal bir emanet olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

102 Yıl Sonra Aynı Gurur

Aradan geçen 102 yıl, Edirne’nin kurtuluş sevincini hiçbir şekilde eksiltmedi. Her 25 Kasım’da, bu şehrin topraklarında yaşayan herkes, geçmişte verilen mücadelenin değerini bir kez daha anlıyor. Bugün özgürlükle nefes alabiliyorsak, bunu o günün kahramanlarına borçluyuz.

Kurtuluşun Mirası

Edirne’nin kurtuluşu, bizlere bağımsızlığın asla bedelsiz kazanılmadığını hatırlatır. Bu topraklarda özgürce yaşamak, geçmişin acılarından doğan bir onurdur. Bugün gençlerimize anlatmamız gereken en önemli mesaj, bu şanlı tarihin değerini bilmek ve geleceğe bu bilinçle yürümektir.

son

Edirne’nin kurtuluşunun 102. yılını kutlarken, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı minnetle anıyoruz. Onların cesareti, fedakârlığı ve vatan sevgisi, bugünümüzün temelini atmıştır.

Bu yıl dönümünde, Edirne’nin kurtuluşunu sadece bir tarih olarak değil, özgürlük mücadelesinin bir destanı olarak anmak, hepimizin görevidir. 25 Kasım, Edirne’nin ve Türk milletinin yeniden doğuşunun sembolüdür.

Edirne’nin kurtuluşu, yalnızca bir zafer değil, bağımsızlığa olan inancın ölümsüz bir nişanesidir. Nice 102 yıllara!
 

aslan91

Edirne Şehir Başkanı
Vatandaş
25 Kasım: Edirne'nin Şanlı Zafer Günü

Her taşında tarih saklı, her sokağında bir hikâye gizli bir şehir: Edirne. Osmanlı’ya başkentlik yapmış, Balkanların incisi bu şehir, sadece ihtişamıyla değil, mücadelesiyle de anılır. 25 Kasım, Edirne’nin esaretten özgürlüğe kavuştuğu, mazlumun hakkını alıp ayağa kalktığı o şanlı günlerden biridir.

Zor Günlerin Başlangıcı

1912’de Balkan Savaşları ile başlayan karanlık dönem, Edirne halkı için derin acılara sebep olmuştu. Savaşın ardından gelen işgal yılları, şehrin kalbini yaraladı. Yunan askerlerinin şehre girişi, Edirne’nin tarihine kara bir leke olarak kazındı. Ancak bu kara günler, bir halkın direnişini kırmak yerine, bağımsızlık aşkını daha da güçlendirdi.

Bağımsızlık Ateşi

Türk milletinin dört bir yanında yanan özgürlük ateşi, Edirne’yi de sardı. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde başlayan Kurtuluş Savaşı, Edirne halkına umut verdi. Bu mücadele sadece bir ülkeyi değil, işgal altındaki her karış toprağı özgürlüğe kavuşturmayı hedefliyordu. Edirne halkı, bu mücadelede yalnızca seyirci değildi. Her evde bağımsızlık duaları ediliyor, her sokakta direniş fısıldanıyordu.

Şafak Vakti: 25 Kasım 1922

O gün, Edirne halkı için yeniden doğuşun günüydü. Türk ordusunun şehre girişi, işgalin sona erdiğinin müjdesiydi. Halkın kalplerinde biriken acı, o gün gözyaşlarıyla birlikte sevinçle döküldü. Bayraklar ellerde, özgürlük türküleri dillerdeydi. Kadınlar, erkekler, çocuklar... Herkes meydanlarda aynı heyecanla, aynı gururla kurtuluşu kutladı.

Kurtuluşun Coşkusu

Türk askerlerinin ayak bastığı sokaklar, yıllardır hasretle beklenen özgürlüğün adımlarıyla dolup taşmıştı. Selimiye’nin minarelerinden yükselen ezan sesleri, halkın bağımsızlık için ettiği duaların kabul edildiğini müjdeledi. 25 Kasım, yalnızca bir zaferin değil, bir milletin yeniden doğuşunun simgesiydi.

Edirne’nin Yaralarını Sarması

Kurtuluşun ardından Edirne, yeniden hayata dönmeye başladı. Şehir, yıkıntılar arasından umudunu yeşertti. Bugün o günleri anarken, geçmişin acılarını unutmadan geleceğe umutla bakmayı öğreniyoruz. Edirne, yalnızca bir şehir değil; bağımsızlık mücadelesinin canlı bir tanığıdır.

Bir Zaferin Mirası
25 Kasım, yalnızca Edirne’nin kurtuluşunu değil, Türk milletinin azmini, inancını ve özgürlüğe olan tutkusunu anlatır. Her yıl bu şanlı günü anarken, o destanı yazan kahramanları saygıyla hatırlıyoruz. Onların cesareti, bugünkü huzurumuzun temel taşıdır.



25 Kasım, sadece bir tarih değil; halkın kalbine kazınmış bir destandır. Edirne’nin kurtuluşu, yalnızca bir şehrin özgürlüğü değil, bir milletin direniş ruhunun zaferidir. Bugün bu topraklarda özgürce yaşıyorsak, bunu o günlerin kahramanlarına borçluyuz.

Edirne’nin şanlı zafer günü, sonsuza dek hatırlanacak bir tarih olarak bizlere, özgürlüğün asla bedelsiz kazanılmadığını bir kez daha hatırlatıyor.
 

aslan91

Edirne Şehir Başkanı
Vatandaş
Bir Şehir, Bir Destan: Edirne'nin Kurtuluş Hikayesi

Edirne… Tarihin akışına yön veren şehir. Bir yanda taş köprüleri, Selimiye’nin kubbesinde yankılanan duaları, diğer yanda acının ve zaferin hatırasını taşıyan sokaklarıyla, destanlara adını yazdırmış bir şehir. Her taşında bir mücadele, her köşesinde bir direniş izi vardır. Ve Edirne’nin kurtuluş hikayesi, bir milletin bağımsızlık aşkının en güzel örneklerinden biridir.

Karanlık Günlerin Başlangıcı

Balkan Savaşları, Osmanlı’nın kalbine ağır bir darbe vurmuştu. Edirne, bu dönemde savaşın en sert yüzüyle tanıştı. Şehir halkı yoksulluğun, açlığın ve umutsuzluğun pençesindeyken, I. Dünya Savaşı’nın ardından gelen Yunan işgaliyle acılar katlanarak büyüdü. Edirne’nin sokaklarında bir zamanlar yankılanan çocuk sesleri yerini, işgalin soğuk sessizliğine bırakmıştı. Ama bu şehir, boyun eğmeyecek kadar onurluydu.

Edirne Halkının Direnişi

Edirne halkı, işgal yıllarında yalnız değildi. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Anadolu’da başlayan kurtuluş mücadelesi, Edirne’nin ruhunda da bir kıvılcım yakmıştı. Her evde, her sokakta bağımsızlık özlemi dile getiriliyor, dualar özgürlük için ediliyordu. Halkın azmi, bu mücadelenin bir parçası olmaya hazırdı.

Zaferin Yaklaştığı Günler

1922 yılı, Türk milletinin yazdığı destanın en parlak yılıydı. Türk ordusu bir zaferden diğerine koşarken, Lozan Antlaşması ile işgal altındaki toprakların geleceği şekilleniyordu. Edirne halkı, zaferin yaklaştığını hissetmiş, kurtuluş için gün saymaya başlamıştı.

25 Kasım 1922: Özgürlükle Yeniden Doğuş

O gün Edirne’de güneş bir başka doğdu. Türk ordusunun şehre girişiyle birlikte meydanları dolduran halk, kurtuluşun coşkusunu doyasıya yaşadı. O an, yalnızca bir kentin özgürlüğünü değil, bir milletin yeniden dirilişini temsil ediyordu. Kadınlar gözyaşlarıyla askerlere sarılıyor, çocuklar bayraklarla sokaklarda koşuyor, yaşlılar dualarla göğe ellerini açıyordu. Bu zafer, sadece bir işgalin sonu değil, yeniden dirilişin başlangıcıydı.

Kurtuluşun Ardından

Kurtuluşun ardından Edirne, yaralarını sarmaya başladı. Yunan işgali sırasında yaşanan acılar, halkın hafızasında yer etse de umut her zaman galip geldi. Bu şehir, geçmişte yaşananlardan ders alarak yeniden inşa edildi. Edirne, hem Trakya’nın kalbi hem de özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolü olarak tarih sahnesindeki yerini aldı.

Bir Destanın Mirası

Bugün, 25 Kasım’ı kutlarken yalnızca bir günü değil, tarihimizin en onurlu anlarından birini hatırlıyoruz. Edirne’nin kurtuluş hikayesi, özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu ve bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin sonsuz bir onur taşıdığını bizlere bir kez daha gösteriyor.

Bu destanı yazan kahramanlar, tarih sayfalarından asla silinmeyecek. Ve Edirne, geçmişin yükünü onurla taşıyan bir şehir olarak, bu kahramanları her zaman minnetle anacaktır.

Edirne’nin kurtuluşu, sadece bir şehrin hikayesi değil; bağımsızlık uğruna yazılan bir destanın ta kendisidir.
 

aslan91

Edirne Şehir Başkanı
Vatandaş
Edirne'nin Kurtuluşu: Bağımsızlığa Giden Yol

Edirne... Tarih kokan sokakları, Osmanlı’ya başkentlik yapmış ihtişamlı geçmişi ve Trakya’nın incisi olan bu şehir, bir zamanlar büyük acıların ve zorlukların da merkezindeydi. Ancak bu şehir, yıkılmış umutların yeniden filizlendiği, esaretin yerini özgürlüğün aldığı bir destana tanıklık etti.

Balkan Savaşları ve Ardından Gelen İşgal

Edirne, Osmanlı’nın son döneminde Balkan Savaşları ile derin yaralar aldı. Ardından I. Dünya Savaşı’nın yarattığı kaos ve işgal yılları, şehri daha da zor günlere sürükledi. Yunan işgali altındaki Edirne, bir milletin bağımsızlık mücadelesinin şanlı bir sembolü haline geldi. Ancak Edirneliler hiçbir zaman özgürlüğe olan inançlarını yitirmediler. İşgal yıllarında yaşanan acılar, halkın kalbinde bir ateşi körükledi: bağımsızlık ateşi.

Bağımsızlık Mücadelesi ve Lozan’ın Zaferi

Mustafa Kemal Atatürk liderliğindeki Milli Mücadele, sadece bir milletin kurtuluş mücadelesi değil, aynı zamanda tüm Anadolu ve Trakya için bir diriliş destanıydı. 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması ile Edirne’nin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde kalacağı kesinleşti. Ancak bu zafer, kolay kazanılmış bir zafer değildi. Her santim toprak için dökülen kanlar, çekilen acılar, gösterilen kahramanlıklar bu toprağı kutsal kıldı.

25 Kasım 1922: Edirne’nin Kurtuluşu

Edirne’nin kurtuluşu, o güne kadar çekilen tüm sıkıntıların, acıların sona erdiği, umudun ve özgürlüğün kazandığı gündü. Türk ordusu, 25 Kasım 1922’de Edirne’ye girdiğinde sokaklar sevinç çığlıkları ve coşkuyla yankılanıyordu. Kadın, erkek, genç, yaşlı; herkes bu büyük zaferin bir parçasıydı. Edirne halkı, bağımsızlık mücadelesinin ne kadar büyük bir anlam taşıdığını o gün bir kez daha anladı.

Kurtuluşun Ardından

Kurtuluş sadece düşmanın topraklardan kovulması değil, aynı zamanda yeniden bir başlangıçtı. Edirne, yeniden inşa edildi, yaralarını sardı ve geçmişin acılarını tarihin tozlu sayfalarına bırakarak ileriye bakmaya başladı. Bugün bu şehir, sadece bir sınır kenti değil, aynı zamanda bağımsızlık ruhunun ve mücadele azminin simgesi olarak gururla ayaktadır.

Geçmişle Bugünü Bağlayan Bir Miras

Edirne’nin kurtuluşu, geçmişin zor günlerine ışık tutar. Bu zafer, bizlere özgürlüğün ne kadar değerli olduğunu hatırlatır. Bugün bu topraklarda huzurla yaşarken, o günün kahramanlarını anmak ve onların cesaretinden ilham almak en büyük sorumluluğumuzdur.

Her 25 Kasım’da yankılanan kutlama sesleri, yalnızca bir günü değil, bağımsızlık ruhunu, mücadele azmini ve bu milletin asla boyun eğmeyeceğini haykırır.

Edirne’nin kurtuluşu, bağımsızlığa giden yolda yazılmış en güzel destanlardan biridir. Ve bu destan, her birimizin kalbinde sonsuza dek yaşamaya devam edecektir.
 

aslan91

Edirne Şehir Başkanı
Vatandaş
Edirne, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentlerinden biri olarak tarih boyunca stratejik ve kültürel öneme sahip olmuştur. Ancak, Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşı’nda büyük yıkımlar yaşamış ve Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan işgaline uğramıştır. Bu süreç, Edirne’nin kurtuluşunun ne kadar önemli bir dönüm noktası olduğunu anlamamızı sağlar.



İşgale Tepki: Edirne halkı, işgal sırasında büyük bir direniş ve mücadele ruhu sergilemiştir. Türk milletinin bağımsızlık ateşi burada da kendini göstermiştir.

Lozan Antlaşması’nın Rolü: 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması’yla birlikte Edirne, resmen Türkiye sınırları içinde kalmıştır. Bu, Türk milletinin özgürlük mücadelesinin bir zaferidir.




Edirne’nin kurtuluşu, halk için yeni bir başlangıç olmuştur. Bu tarihte Türk ordusunun Edirne’ye girişi, halk arasında büyük bir sevinç ve coşkuyla karşılanmıştır. Kutlamalar, bağımsızlık mücadelesinin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır.



Edirne’nin kurtuluşu, sadece bir kentin düşman işgalinden kurtulması değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlığına ve özgürlüğüne olan inancının göstergesidir. Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda önemli bir kilometre taşıdır.



Edirne’nin kurtuluşu, tarihten alınan derslerin ve bağımsızlık ruhunun sonsuzluğunu simgeler. Bugün, bu kutlu günü anarken, o dönemin kahramanlarını ve halkın cesaretini saygıyla anıyoruz.
 

aslan91

Edirne Şehir Başkanı
Vatandaş
25 Kasım 2024

Balkanların barış ve huzur kenti olan güzel Edirne’mizin düşman işgalinden kurtuluşunun 102. yılını kutlamanın onurunu, gururunu ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz.

1912 yılında Osmanlı İmparatorluğu ile Balkan devletleri arasında başlayan savaş, tarihimizin en acı günlerinden birini de beraberinde getirmiştir. Kahraman Edirne Müdafii Şükrü Paşa’nın önderliğinde, şehrimizi 155 gün boyunca kahramanca savunan askerlerimiz, tüm imkansızlıklara rağmen direnişin simgesi olmuşlardır. Ancak bu çetin mücadeleye rağmen, Edirne’miz o yıllarda acı ve karanlık günlere şahit olmuştur.

İşgalin getirdiği zorluklara rağmen, aziz milletimizin cesareti ve dirayeti asla sönmemiştir. Sarayiçi’nde binlerce evladını şehit veren bu topraklar, o dönemin tüm zorluklarına rağmen bağımsızlık ateşiyle yanmaya devam etmiştir. Nihayet 25 Kasım 1922’de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki TBMM kuvvetleri, Edirne’mizi düşman işgalinden kurtararak, bu kadim kenti yeniden Türk vatanı topraklarına katmıştır.

Bugün bizlere düşen görev, kahraman ecdadımızın kanıyla sulanmış bu mübarek topraklara sahip çıkmak; tarihini, kültürünü ve değerlerini koruyarak gelecek nesillere taşımaktır. Bu şanlı bayrağın gölgesinde, Edirne’miz sonsuza dek barışın, kardeşliğin ve huzurun simgesi olarak kalmaya devam edecektir.

Edirne’mizin kurtuluşunun 102. yıldönümünde, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, tüm kahraman gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Bu vesileyle, vatanı uğruna hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Edirne halkına sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
 
Üst