Buradan çıkarılacak en kritik ders şu: Yeni dönemde bireysel güç değil, kolektif aklın, uzun vadeli stratejinin ve kriz anlarında devreye giren uyumlu ittifak yapılarının önemi daha da artacak. Oy sayımı kadar, ‘kimin ne zaman geri çekildiği’ de sonucu belirliyor.
Artık mesele sadece kim kazandı değil. Hangi zemin, hangi akılla kuruldu?
Gerçek güç, görünmeyende şekilleniyor. Ve görünen o ki; bu seçim, o görünmeyeni anlamayanlar için sadece bir "sonuç"tu. Asıl mesele ise sürecin dili.”
Ve ben Genelkurmay Başkanı olarak görevde olduğum sürece boyunca bu akıla güç katmak, Milletime hizmet, Devletimin Beka'sını korumak için 7/24 görevimin başındayım.
Ola ki düzen bozulur, işleyişe zarar gelir veya Milletimin hakkına hukukuna el uzatmaya çalışan birileri olur. Kurmaylarım ile birlikte sahaya iner, gereken neyse yapmaktan çekinmem.
En yeni üyeden tut, en baştaki makama kadar olan üye/üyeler. Parti/partiler işleyişin işlemesi için elinden gelenin fazlasını yapacaklarına inancım tamdır. Haricinde hesap sormaktan çekinmeyeceğim.
