BaşkanOnline tarihinin en büyük siyasi komedilerinden biri nihayet gözler önüne serilmiştir. Üç dönem üst üste seçim kaybeden, her defasında halktan red cevabı alan Sinan SEVİM, ancak ve ancak Yükselen Gençlik Partisi’nin iradesiyle Başkan yapılmıştır. Evet, doğru duydunuz: Başkan olmuşsa, bizim sayemizde olmuştur. Ne kendi iradesiyle, ne de kendi ekibinin bir başarısıyla…
Ancak gerçekler zamanla ortaya çıkıyor. Bugün oyun sahnesine baktığımızda; beceriksizliğiyle, liderlik vasfından zerre nasibini almamış bir ismin arkasında, siyasetten habersiz bir grup figüranın çaresizce dağıldığını görüyoruz. Siyaset dediğin; vizyon, strateji, sorumluluk ve karizma ister. Sinan SEVİM’de bunlardan bir tanesi dahi yoktur. O, siyasi yeteneği sıfır , kriz anında susmayı marifet sayan, vizyon yerine sessizliği tercih eden bir “gölge figür”den ibarettir.
Yanındakiler mi? Onlar ise siyaseti televizyondan öğrenmeye çalışan, üç kelimeyi yan yana getiremeyen, eleştiriye tahammülü olmayan, dava yerine şahsa bağlı “Sinanperest” bir topluluktur. Oyunu bırakmalarının tek sebebi, taptıkları figürün oyun başkanı olmasıdır. Amaçlarına ulaştılar, çünkü amaçları zaten küçüktü. Oyun için değil, kişi için geldiler. Siyaset bilmezler, ekip ruhu nedir bilmezler, inandıkları hiçbir ilke yoktur.
Tarihe nasıl geçecekleri de şimdiden belli: Milletin sırtına binip, başkalarının omuzlarında yükselmiş ama sonra hiçbir iz bırakmadan yok olmuş “getir götür memurları” olarak.
Yükselen Gençlik Partisi olarak biz, günü kurtarmaya değil, geleceği inşa etmeye gelmiş bir kadroyuz. Lideri millet seçer, liderliği ise milletin güveni inşa eder. Bu yüzden biz, günübirlik tapılmaların değil, uzun vadeli inançların partisiyiz.
Siyaset ciddiyet ister. Bu ciddiyeti gösteremeyenler de, oyunun gerçek liderlerinin gölgesinde kaybolmaya mahkûmdur.
Yükselen Gençlik Partisi Genel Merkezi
Ancak gerçekler zamanla ortaya çıkıyor. Bugün oyun sahnesine baktığımızda; beceriksizliğiyle, liderlik vasfından zerre nasibini almamış bir ismin arkasında, siyasetten habersiz bir grup figüranın çaresizce dağıldığını görüyoruz. Siyaset dediğin; vizyon, strateji, sorumluluk ve karizma ister. Sinan SEVİM’de bunlardan bir tanesi dahi yoktur. O, siyasi yeteneği sıfır , kriz anında susmayı marifet sayan, vizyon yerine sessizliği tercih eden bir “gölge figür”den ibarettir.
Yanındakiler mi? Onlar ise siyaseti televizyondan öğrenmeye çalışan, üç kelimeyi yan yana getiremeyen, eleştiriye tahammülü olmayan, dava yerine şahsa bağlı “Sinanperest” bir topluluktur. Oyunu bırakmalarının tek sebebi, taptıkları figürün oyun başkanı olmasıdır. Amaçlarına ulaştılar, çünkü amaçları zaten küçüktü. Oyun için değil, kişi için geldiler. Siyaset bilmezler, ekip ruhu nedir bilmezler, inandıkları hiçbir ilke yoktur.
Tarihe nasıl geçecekleri de şimdiden belli: Milletin sırtına binip, başkalarının omuzlarında yükselmiş ama sonra hiçbir iz bırakmadan yok olmuş “getir götür memurları” olarak.
Yükselen Gençlik Partisi olarak biz, günü kurtarmaya değil, geleceği inşa etmeye gelmiş bir kadroyuz. Lideri millet seçer, liderliği ise milletin güveni inşa eder. Bu yüzden biz, günübirlik tapılmaların değil, uzun vadeli inançların partisiyiz.
Siyaset ciddiyet ister. Bu ciddiyeti gösteremeyenler de, oyunun gerçek liderlerinin gölgesinde kaybolmaya mahkûmdur.
Yükselen Gençlik Partisi Genel Merkezi