Bugün, Türk Medeni Kanunu'nun kabulünün yıl dönümünde, Atatürk'ün Türk kadınına kazandırdığı hakları bir kez daha hatırlıyorum. 17 Şubat 1926, Türk hukuk tarihinin dönüm noktalarından biriydi. Atatürk, kadının toplumdaki yerini güçlendirmek için büyük bir adım atarak, ona yalnızca hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir özgürlük de sundu. Kadınların boşanma, miras, evlilik gibi temel haklarını güvence altına alan bu kanun, kadının eşitlik mücadelesinin simgelerinden biri oldu. Atatürk'ün kadına verdiği bu değeri düşündükçe, onun vizyonunun ne kadar ileri görüşlü olduğunu bir kez daha anlıyorum. Bugün, kadının gücünü ve özgürlüğünü kutlarken, Atatürk’ün bu hakları sunma cesaretini ve kararlılığını minnetle anıyorum. Kadınların eşitlik mücadelesi, onun bıraktığı mirası yaşatmaya devam ediyor.
